İbrahim Sadri

Aldırma reis
Ben aşkı satın aldım
Buyur usta
Geriye dönen adam
Memleketim

BUYUR USTA

Oğlum, önüç-ondört anahtarı ver.

Al usta.

Oğlum, yat motorun altına
nesi var bi bakıver.

olur usta.

Oğlum, iyi sık civatayı
Sonra sahibi ne der?

Sıkıyorum usta
Bilieğim yettiğince
Yüreğim yettiğince
Sıkıyorum işte.

Oğlum, terlemişsin
Akmasın terin motora
Motor pas yapar sonra.

Olur mu be usta
Ter pas yaparmı
Gözyaşı pas yapar mı?

oğlum ne diyorsun bak işine!

Bakıyorum usta
Yalnız ellerim
Ellerim çatlamış be usta
Ellerim acı içinde
Yüreğim var ellerimde
Yüreğim yanıyor usta,
kan ter içinde.

Hem usta,
Sen hiç misket oynadın mı sokakta
Kırmızı kaplı defterlerin varmıy dı
Hiç gittin mi okula
Okul nasıl birşey yav usta
Öğretmen nasıl biri

Usta sahi
Orada da motora baktırırlar mı ki
orada da söverler mi çocuklara
Be usta
Orada da döerler mi?

Oğlum, bak işine
Kızdırma beni

Olur usta.

Ha usta,
Senin anan da saçlarını okşar mıydı
Sana ağlar mıydı gecenin al yalazında
sahi usta,
sen hiç ağladın mı
Bir sabah
Cansız düşende anan,
Yavaşca gözlerinin önünde.

Oğlum bak işine
Attırma tepemi
Gir motorun altına

Usta dur, kızma!
Bak giriyorum motorun altına
Dünyanın altına
Giriyorum usta giriyorum

Desteğe gerk yok
Desteğe gerek yok
Ben oraya yüreğimi koyuyorum,
İnan taşır usta!

İlk yağmur damlası
İlk cemre
İlk dağa bakışımız
İlk acımız
İlk pusatsız ölüm
İlk kanrevan gençliğim
ilk koparılan gülüm

Sedef işlemeli martin
Gülbenzli bir yeni doğan
Bir erzurum sabahı
Bir maraş nağrası
Bir kemah diklenmesi
Bir bitlis efkarı
Ve bir koçyiğidin alnına bulaşan kendi kanı
Ve memleketin bütün yıldızları
Mintan içinde çırpınan sonra çırpan bir yürek gibi
Kapanan bulvarlara meydanlara alanlara
Bir gurbet fırtınası

Tuz ekmek su

Tuz yaraya
Ekem fukaraya
Su yanmışa

Türküsü harlı bir gelin
Salladığı zaman munzur dağını
Gördüğü zaman bütün zulumetin kahpe dünyanın
Sonra sıkıp yumruğun yumup gözlerin
Alnında dört derin çizgi göğsünde şifalı süt
Bir bebe verdiği zaman kehribar toprağına
Bir aşk gördüğü zaman gece hülyasında
vVe aştığı zaman dört menzili
Bir ceylan tavında
Bir keklik kanadında
Perdeler ayan
karanlık ürüşan
Dört hançer bulduğu zaman
Dört kere vurulduğu dört kere vurduğu zaman gelin
sallanan halicin
Düşen galatanın sökülen peranın yerine
Dört tepe kurduğu zaman dört gecede
Yüzyıl mahallesinde yüzyıl
Cennetevlerde cennete gidene dek
Kuştepe kuşlara
Kırkevlerde kırklara varana dek
Örselediği zaman şehri
Bir magazin ilavesinde erken basılıp
Beyan olduğu zaman alem-i ademe
Başını öne eğmiş düşünür
Tuz kimin
Ekmek kime
Su neden

Tuz yaraya
Ekem fukaraya
Su yanmışa